BATI MEDENİYETİNİN ÇÖKÜŞÜNE DOĞRU -POLİTİK DOĞRUCULUK

Batı medeniyetinin yıkılışına doğru :

Politik doğruculuk

Farkında mısınız bilmiyorum ama insan haklarını, ifade özgürlüğünü, kadının toplumdaki hak eşitliğini, inanç serbestliğini kısacası günümüz medeniyetinin temellerini kuran milletler bugün bu medeniyeti ellerine yüzlerine bulaştırıyor. Medeniyet adı altında hem de. İnanç özgürlüğü ile dini suç örgütleri, ırkçılık karşıtlığı ile ideolojik terör örgütleri, kadın hakları diye kendini obje yapanları savunur duruma düşmüş durumdayız. 

Peki neden?

Çünkü kurucuları dünyayı tanıyan insanlar olan bu toplumlar artık dünyayı bırak atalarının geliştirdiği kavramları ve kurdukları medeniyeti bilmiyorlar. Bilmek yerini inanmaya bırakmış durumda. Kavramlar dine dönüşünce de eleştiriye kapalı hale geliyor doğal olarak. Çok garip ama insanlığı dinin tekelinden kurtaran medeniyet din gibi hareket ediyor. Dini kavramları sorgulayıp Modern kavramları yerleştiren ailelerin çocukları bu kavramları sorgulamaksızın uyguluyor kısaca. 

İnsan hakları için önce insan olmak gerek dediğin zaman tarikat gibi saldırmaları da bu sebeple. Faşist ilan ediliyorsun anında. Herkes ve her şey için ezbere sistem. İşte sorun da burada başlıyor. Çünkü sistem herkese saygılı olmayı ve kendini ifade hakkını koşulsuz verdiği anda zararlı örgüt ve kişilere de bu hakkı vermiş oluyor. Çıkar sahipleri bundan sonuna kadar sömürü avantajı elde ediyor. Duyduğuna inanmaya hazır bir kitleye bazı kavramlarla birlikte olmak şartıyla en saçma görüşleri  bile kabul ettirebiliyorlar. Taktikleri kabaca şöyle:

-Azınlık bul yoksa yarat, bunların bazılarına olay çıkarttır

-Bu olaya müdahale edenleri "azınlığa saldıran bir iktidar/kötü adam" olarak göster (tabi azınlığın yaptıklarını da gizle)

-Suçlular için kavramlardan sığınak yap. Özgürlük ve şunların birleşimi olabilir: inanç, kadın, cinsiyet, ırk.

-Sonra da orada istediğin sömürü kaynağını kullan.

Sonuç mu?

    Çıkar sahipleri ceplerini doldururken;

    Teröristleri, tecavüzcüleri, yobaz tarikatçileri, katilleri "onlar mağdur ediliyor" diyerek ülkelerine dolduran batı ve beslenen karganın göz oymaya başlaması. Fransa olaylarında olduğu gibi. Bu gücü demokrasi ile veren halk bu sonucu görebilir mi? Önce ülkelerine özgürlüğü kısıtlanıyor diye aldıklarının savunduğu ideolojiye ya da inanca baksın. Tabi eğer böyle bir şey mümkünse.

Bkz:

Ateist olduğum için kaçtım diyen tec*vüzcü, (Kanada)

İnancımı yaşayamadım size sığındım diyen tarik*tçı, (İngiltere)

Irkım zulme uğruyor o sebeple geldim diyen terörist, (Fransa)

Türk olduğum için zulüm görüyorum diyen maganda (Almanya)

Çözüm ?

    Zayıfların, azınlığın ya da güçsüzlerin iyi olduğu varsayımıyla hareket etmekten vazgeçmek. Ezbere hareket etmeden mazlum ve zalim ilan edilenleri doğru değerlendirmek ve en önemlisi çıkar ilişkisini analiz edebilmek. Herhangi bir hakkı baştan vermek yerine önce hak edilirliği sorgulamak.

(Fransa olaylarından) görsel: Habertürk