Kemal Kılıçdaroğlu Seçimi Neden Kaybetti?
Öncelikle şunu belirtelim bu ülkenin başına gelmiş belki de en büyük felaket Akp iktidarı, varisleri ve icraatları olabilir. Hepimiz (yani bilinçli olanlarımız) bu felaketin en azından devamını engellemek gerektiğini biliyoruz. Ancak bazılarımız bunun Kemal Kılıçdaroğlu gibi bir adamla mümkün olmadığını da biliyor. Neden mi?
KK Neden Kazanamaz?
- Tabu olmuş durumda. Yani seçmenin kafasında KK birçok şeyi batıran, inançlıların düşmanı, ekonominin kötü olmasının sebebi gibi bir algı yerleşmiş. Hatta KK terör destekçisi şeklinde de bu pekiştirilmiş. Sebebi ise Akp'nin yıllardır sırtını bu söylemlere sırtını dayaması ve her seferinde bunun yerleşmesi.
-Sürekli verdiği sözleri, icraatleri yerine getirmemesi. İstifa edeceğim demesi ve etmemesi. Bir gün çözüm süreci destekçisi bir gün muhalifi olması gibi hal ve hareketlerini iktidara bağlı göstermesi.
-Akılda pasif olarak kalması. Örneğin seçim süreci boyunca akılda kalan herhangi bir iddialı söylemi yok. Ekrem İmamoğlu'nun ceketi gibi bir karşı çıkış jesti ya da bunu temsil edecek tavrı göremiyoruz kendisinden. Aklımızda sadece pısmış bir duruş var. Arada bir kırmaya çalışsa da bu yerleşmiş.
-Çok fazla kaybetmesi. 15 seçimdir kaybetmiş ve gelmesi de kaset ile olan bir insanın toplum nezdinde ne kadar yeri olabilir ?
-.... Biraz düşünen okur bir iki sebep daha ekler ki bu bile yeterlidir yanlış adam olmasına. Erdoğanın Doğru Adam söylemi bu sebeple tuttu zaten.
Şans ya da kehanet değil konjonktürü okuyabilmek, ortada olanı görebilmek meselesi bu. Sorun burada başlıyor çünkü görmeyen göreni bastırdı. İrdeleyelim:
Kılıçdaroğlunun Adaylığı
Aday Yıpranmasın Saçmalığı:
Seçime bir yıl kala propagandasını başlatması gereken muhalefetin içindeki çalkantıyı göstermemek başvurduğu meşhur yalan. Her şeyden önce karşı tarafın adayı bariz bir şekilde ortadayken kendi adayını çıkarmamak korku belirtisi ile baştan eksi puan olduğu halde yıpranmaması gereken adayın KK olması zaten ortadaki zırvayı gösteriyor. Peki bu yalanın sebebi nedir? KK ve ekibinin oldu bittiye getirerek kendi adaylarını dayatması tabii.
Toplamı %1 Olan 4 Partiyle Girilen İğrenç Pazarlık:
Davutoğlu, Güntekin, Babacan, Karamaollaoğlu. Bu insanların ne bir kitlesi var ne de seçimde bir etkisi. Hatta negatif etkileri var ki Babacan özelleştirmelerden, Davutoğlu Mültecilerden sorumlu diyebiliriz. Daha da ötesi Bu insanların hala yaptıkları bu hataların arkasında olması. Devlete düşmanlıklarını gizlemiyorlar yani. Peki bunların masaya alınmasının amacı nedir? Özdağ ve İnce gibi isimler dışlanırken bunlar neden masadaydılar?
KK'yı desteklemek için pek tabii. Burada KK ve ekibinin sırf aday olmak için ne kadar ileriye gittiğini ne büyük riskler aldığını görmek çok önemli. Zira adamın koltuğunu milletinden daha önde tuttuğunu anlaştığı kişilerden çıkarmak zor değil. Bu iğrenç pazarlık ile "masada çoğunluk benim gibi düşünüyor" baskısı kurulmasının sebep olduğu en büyük tehlikeye ileride değineceğim.
Karşı Çıkan Siyasetçinin Bastırılması:
Dayatmayı gören Meral ablamız haliyle masayı dağıttı.
Tıpkı İnce'nin
"Hiçbir şey olmaz o masadan. KK adaylığını koyar, Meral hanım masayı dağıtır."
öngörüsünde söylediği gibi. İnce önceki seçimde onu ön plana çıkarmamalarını yayın organlarına vs tembihleyen grubu yakından tanıdığı için sonucu da öngördü tıpkı aynı grubu bilen bizlerin seçimi kaybedeceğimizi öngörmemiz gibi.
Ancak en iyi olasılık hatta tek olasılık gördüğünden midir bilinmez Meral abla masaya geri döndü. Yanında Mansur ve Ekrem abimiz ile. Nitekim bu iki isim KK yı başkanlığa götürebilme potansiyeline sahipken en mantıklı hareket bu olabilir.
İkisinden birisi olsa kesin kazanılacak seçimi kk ile kaybedecek hale getirmeleri inanılmaz geldiyse; Meral Abla'nın masayı dağıttığı gün Halk tv gibi Chp yandaşlığı yapan kanallarda kendisini linç eden ve masaya döndükten sonra da övenleri bir inceleyin derim. Bu insanlar kendilerini siyasi deha olarak tanıtmışlardı. 2 gün arayla 180' dönen dehalar.
Sonrasında Zafer Partisi de haliyle kendi adayını çıkartma kararı aldı. Onlara ve İnce'ye yapılan linç ve baskı ortada:
-Oyları bölmeyin,
-Zaten kazanmayacaksınız neden aday çıkartıyorsunuz
-Gizli Akpliler
-Cahiller
-...
Karşı Çıkan Seçmenin Bastırılması:
Seçimden aylar önce yazdığım bir yorum (11h =11 hafta). İlk cevabı görüyor musunuz? Eğer KK'ya eleştiri yaparsanız hemen aktroll ilan ediliyorsunuz. Hesabım herkese açık olduğu halde, ne zaman KK eleştirisinde bulunsam bu ve benzer tepkilerle karşılaştım. Hiçbir karşı argüman sunmadıkları halde yukarıdaki ithamlardan birini direkt yapıştıran bir güruh var. Chp'ye verilen Milyar liranın bu gibi hesaplara dağıtılması ve bu hesapların İktidar muhalefeti yapmak yerine KK korumalığı yapması çok üzücü. Akp nin yıllarca yaptığı için eleştirildiği şeyi bizzat kendilerinin yapması da.
Mansur Yavaş Kürt Oyu Alamaz Yalanı:
Aklı olan herkesin inkar etmediği bir gerçek akp seçmeninin artık bıkmış ve arayışta olması. Nitekim karşıya biraz düzgün ve iyi siyaset yapabilen, liderliği taşıyabilecek, konuşmaları halka hitap eden bir aday çıkartılsa bu seçmen direkt o tarafa geçecek. Çünkü her şey berbat durumda. Ekonomi, Mülteciler, Gelir uçurumu, Felaketlerde Yaşananlar, Yolsuzluklar..... Haliyle iki isimden birisi aday olsaydı rahat alınacak bir seçim sözkonusu. KK koltuk derdine sattı demiştim değil mi?
İmamoğlu'nu siyasi davasından dolayı eleyen grubumuz Mansur abi için de Kürt oyu muhabbetini attı. Bu muhabbetin ne kadar saçma olduğunun iki göstergesi var:
1- Bütün Kürtler Hdp destekçisi varsayılıyor ki değil. Hatta büyük bir kitle Hdp karşısında. Yani Kürt oyu diye bir genelleme yaparak önce Kürt seçmene ağır bir hakaret ediyorsun sonrasında da bir ırkı komple tek bir görüşle yargılıyorsun. Seçin sonuçlarında Akp'nin aldığı Kürt oyu nitekim gerekli cevabı veriyor.
2- Bu iddia doğru olsa bile Erdoğan politikası ve hedefleri ile Hdp'nin tam karşısında duruyor. Erdoğan karşısında kim olsa Hdp seve seve destekleyecek. Başka seçeneği yok çünkü. Ancak sen Hdp desteği alamam başka türlü iddiası ile ortaya çıkarsan bu sadece oy kaybetmene sebep olacaktır.
İşin ilginci durumu gören Demirtaş:
"dert benim içeride olmam değil ki, sen ekonomiyi düzelt sana söz selo içeride kalacak" dedi.
Buna rağmen oy kaybedeceklerini bile bile KK ekibi aynı söyleme devam etti. Aslında Hdp muhabbeti açarak sadece Yavaş aday olmamakla kalmadı Kürt Türk bütün muhalif kanat kaybetti.
Sözkonusu grubun kesin kazanacak adayın önündeki engeli kaldırmak yerine onun adaylığını engellemek derdinde olmasının bedelini çok ağır ödeyeceğiz.
İkinci Tura Doğru...
KK'nın İlk Turda kaybemesi
Bütün bu sebeplerden sonra öngördüğümüz gibi KK oy alamadı. Yine eğer milliyetçi bir ikinci aday olmasa seçim ikinci tura bile kalmayacaktı. Kimse çıkıp Oğan'dan Erdoğan'a 0,5 oy geçemez demiyordur herhalde.
Oy Çalındı Yalanı İle kendi Seçmenine İhanet etmek:
Öncelikle oy çalınması ihtimali çok ama çok düşük. Seçimi etkilemesi ise imkansız. Çünkü önce her sandıktan her parti temsilcisinin onayı alınmadan geçmeyen sayılar gene her parti temsilcisi eşliğinde Ysk'ya gidiyor. Gene her parti imzası ile orada sisteme giriliyor ve gene her parti kendisi ile çelişen evrakta iptale gidebiliyor. Tabi bu süreçlerde ajanslara verileri gönderenler daha kontrolsüz ilerlediği için ajanslar sonuçlara önce ulaşıyor. Onlar da yakın oldukları partiye göre veri açıklıyorlar. Bu sebeple AA verilerinde Akp %80 ile başlayıp düşüyor her seferinde.
Ancak Chp içindeki siyasi dehalar oy çalındı mağduruz yalanı ile İmamoğlu dahil bir sürü seçmen üzerinden baskı kurdular. Nedeni neydi bilmiyoruz ancak daha sonra sonuçlar kesinleştikçe bu arkadaşlar kazandık diye gazladıkları seçmenleri yüzüstü bıraktılar. Ünlülerin telefonlarına dönmediler. İmamoğlu'nun küfür ettiğini de biliyoruz ki haklıdır. Ertesi gün de istifa etti bir kısmı. Seçmeni tekrar tekrar yüzüstü bırakan adamların dayatmayı yapanlar olduğunu söylememe gerek yoktur herhalde.
Büyük hainlik!!! KK'nın Meclisi Hediye Etmesi:
İleride değineceğim dediğim tehlikeye geldik. KK 4 Partiye hiçbir başarılı olmadığı halde 37 milletvekili verdi. Bu insanlar Akp'ye bağlılıklarını ve görüşlerinin aynı olduklarını söylemeye devam ettikleri halde hem de. Daha 2. tur olmadan anayasa demeye başladılar bu arkadaşlar. Yarın Erdoğan'ın 400 milletvekili isteğini gerçekleştirmek amacıyla oraya kaydıkları anda Anayasa ve Cumhuriyetin temelleri tehlikede demektir. Chp aracılığı ile meclise giren fetö yandaşlarına değinmiyorum bile. Chp eli ile devletin meclisinde devleti yıkmak düşüncesinde olanlar en büyük güce ulaşmış durumdalar şuanda. Bakalım ne olacak?
Oğan'ın ihaneti ve Rota Değiştiren Chp:
"Her ülkücünün içinde Mhp başkanlığı isteği vardır" denir. Nitekim partiyle papaz olan ülkücüler bile eninde sonunda başkandan icazet ister hale gelirler sık sık. Bu durumda Akp'nin kazanacağı kesin sayılan senaryoda Oğan'ın o tarafa kayması açıkçası beni şaşırtmadı. Bunu söylediğim arkadaşlarım bayağı şaşırdılar ama. Konjonktürü okumak demiş miydim?
Oğan'ın bu hareketi aslında Chp'ye yaradı. Çünkü Oğan'ın kitlesi yok, tepki oyları alan bir aday o. Bu dönüşü ile aldığı tepki oylarının sahiplerini ihanete uğramış hissettirmesi ve kitlesi ile birlikte Chp'ye kayan Özdağ varlığı bir umut ışığı yaktı tekrardan. Ancak o ışığın zayıf olduğunu da bilmek gerekir. Chp'nin söylem değiştirmesi ve rotasını kırması da bu zayıflığa pek etki etmedi. Nitekim sonuçlar da bu tezi doğruluyor
Sahte Umutlar Büyük Üzüntüler Getirir. Hala umut var ama başka kapıda.
Seçimin başından beri bu adama umut bağlamamaya çalıştım. Sonuçların böyle olacağını yazdım durdum. Hepimiz bu hastalıklı zihniyetten kurtulmak istiyoruz ama önce kendi içimizdeki sorunu çözmemiz lazım aksi halde çakılırız dedim.
Şu kadar iyi tahminlerim olduğu halde bu akşamki kutlamalarda kafayı yiyecek duruma geldim. Kim bilir KK ve ekibine inanan ve işin içyüzünü bilmeyen insanlar ne kadar yıprandılar. Birçoğu hayatını sorguluyor, birçoğu felaket içindeyiz diyor. Hatta daha tehlikeli söylemlerde olanları var. Bu insanların bazıları kendilerine bir şey yapsalar KK üzülecek mi? Hiç sanmıyorum. Bir şey yapmasalar bile bu akşamki hayal kırıklığı tek başına çok büyük bir üzüntü kaynağı olmalı beyimizin koltuğa meraklı k"çı için. Gene de üzülmeyecek ancak üzülen kimse kalmadı diye düşünmemek lazım. Dayının dediği gibi ben kaldım kardeş.
3. yol
Seçim sürecinde yıllardır oynanan bu oyunun, bu danışıklı dövüşün içinden birileri çıktı ve iki taraftan da olmanın gerekmediğini gösterdi. Ulus çizgisinde olup ülkesini düşünenlerin de bir etki oluşturabildiğini gördük. Özdağ ve İnce ve hatta Meral çevresinin tutumundan bahsediyorum. 3. yol büyüyecek ve hatta dallanacaktır. Bu seçimden sonra "her şeyi yapabiliriz artık" diye düşünen bir akp ile kendi iç çıkarlarında boğulan masalardan başka alternatiflerimiz olduğunu ve onları dinlemenin önemini görerek ilerleyelim. Unutmayın ki meclisi de alsalar, iktidarı da alsalar, en büyük güce de ulaşsalar nihayetinde yanlış olanlar zamana uymayanlar gidecekler. Biz akıllandığımız gün her şeyin hızla düzelmesi mümkün. Tarih bunun örnekleri ile dolu.
Yorumlar
Yorum Gönder