Kayıtlar

Mart, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BİLGİ GÜÇ MÜDÜR?

Resim
(Topluluk ve birey ölçeğinde) Bilgi güç müdür?       Öncelikle tartışmaya açtığım konu Bacon'un düşüncesi değil onun bu cümlesinden çıkardıklarım.       Başlangıçta  gücü ele almak gerekli. Buradaki güç birisinin veya bir şeyin bir başkası veya bir başka şey üzerinde yapabileceklerini yani etkisini ifade ediyor. Kafa karışıklığını gidermek için bir şeyi elde edebilmek ya da bir fiili yapabilmek için gereken şey diyelim. Peki öyleyse gücün sahibi de o şeyi yapabilendir diyebilir ve güce göre sıralamayı da bu kıstas üzerinden yapabiliriz. (Burada konumuz değil ama belirtip geçeyim, ne kadar çok şey yapabileceğin midir güç, yoksa gerçekten yapmakta kararı senin verip de yaptıkların mıdır veya vazgeçebilmek midir, ya da reddedebilmek mi? Gibi sorular da var.)     Tarih boyunca güçlü olanlara bakarsak eğer, gücün her dönem farklı olgular üzerinde olduğunu ve bilginin her zaman favori olmadığını görürüz:  -Mağara Devri: Güç o z...

YALNIZLIK GEREKLİ MİDİR?

Resim
      Tanımına baktığımızda yalnızlık etrafında kimsenin olmaması (toplumumuzda "kimsesiz kalma") durumu olarak gösteriliyor. Peki bu nasıl bir durum? Yalnızlığın insana kattığı bir şeyler var mı yoksa daha çok götürüyor mu?       Tür olarak sosyal olacak şekilde evrimleşyiğimiz için sosyallik derinlerine işlemiş canlıları. Öyle ki  gerçekleştirilen başarıların bile etkisi izleyiciye bağlı. Kimsenin görmediği başarıyı kutlamayan bir beyin yapımız var ve ödül sistemimiz var. Bu ödül sistemimiz ve düşünce yapımız birlikte olduklarımız ile sıkı sıkıya bağlı. Dolayısıyla ilerlemek yetmiyor, bunu göstermek de elzem oluyor öyle ki ikincisi ilkinden daha önemli.  Kabul görme arzusu türümüzün evriminin çok önemli bir parçası evet. Sebebi de diğer canlılardan daha düşük yeteneklerle başlayıp çok daha fazlasına ulaşma potansiyelinin kullanılmasını sağlıyor. Bu potansiyel kullanılmalı ki gen haritasından silinmeyelim. Ya da daha doğru bir dey...

MİMARLIK - SANAT MI MÜHENDİSLİK Mİ ?

Resim
     Mimari; ilgilenen, üzerinde kafa yoran birçok insan için düşünülmesi gereken ve yer yer zorlanılan bir alan. Dışarıdan bakıldığında mimarlığın kolay olduğunu iddia edenler de var tabi.  Özellikle de öğrenciler arasında. Görünüşte haklıdırlar da. Çünkü kendileri bir sürü hesap işindedir veya ezberlenecek kuramları, formülleri vardır ve yükleri gerçekten ağırdır ama mimarlık üzerine çalışanların böyle yükleri yoktur. Ancak işin içine bir kere girmeniz en azından yanlarında bulunmanız o zorlukla yüz yüze gelmenize yeter de artar (Gerçekten mimarlık derdinde olanlardan bahsettiğimi belirteyim de, ne olur ne olmaz.) Botton'un "Mutluluğun mimarisi"nden gelsin : Kız kardeşi Gretl için Viyana'da bir ev inşa etmek üzere akademideki görevine üç yıl ara  veren Ludwig Wittgenstein, bina yapmanın ne zor bir iş olduğunu anlamıştır. "Felsefenin zor olduğunu sanıyorsunuz," diyordu Tractatus Logico-Philosophicus'un yazarı, "ama mimarinin zorluğu yanında fel...

DİN TOPLUMLARIN AFYONU MUDUR?

Resim
      Marx'ın bu sözünü çok ilginç bulurum. Bir de sözün uzun versiyonuna bakınca tam tutumunun ne olduğu konusunda şüpheye düşüyorum. Şöyle ki: "Din, bunalmış mahlukun iç çekişi, merhametsiz bir dünyanın ruhu ve aynı zamanda akılsız bir çağın kalbidir."        Buradan çıkarılacak mana dine karşı olmak mıdır yoksa dinin insanın dünyada sığındığı bir sığınak olarak görmek ve dindarları da kapsayan bir sosyalizm midir tam emin olamamakla birlikte bana ikinci seçenek daha makul görünüyor.  Peki gerçekten de dinlerin toplumdaki yeri afyon mudur amaçları da bir kaçış ve sığınak oluşturmak mıdır? Bu konuda birçok yaklaşım mevcut ve bir kaçına bakmak gerekiyor. Tabi ilk olarak dinin ne olduğuna bir bakmak ve bakış açısını genişletmek gerek. Zira birçok açıklama (google bile) dini tanrı ile birlikte saydığı için dar bir bakış açısında sıkışıyoruz. Bu da büyük kesimi dini tanrıya ibadet olarak görmeye götürüyor. Ancak bir inanç olması için tanrı fik...

KAYBETME KORKUSU

Resim
Biraz Schopenhauer, Biraz Nietzsche       Korkuyla mı güdümleniyoruz? Yaptığımız onca şey, hedeflerimiz hayallerimiz tutkularımız arkasındaki korkuyu gizlemek için mi var? Psikanalistler bunu açıklasın:) Benim bugün ilgilendiğim daha dar ama daha çok şeyi etkileyebilen "Kaybetme Korkusu". Tabirin kendisi bile insanı olumsuz etkiliyor. Çünkü kaybetmek ve korkmak kelimeleri ve çağrışımları art arda. Sahip olduğun bir şeyin (belki kişi, belki mutluluk gibi bir duygu fark etmez) artık olmaması ihtimalinden duyulan his. Aslında bu doğal bir durum, evrimimizin bize getirdiği ve hayatımızı sürdürürken çok fazla işe yarayan hatta hayatta kalmamızı sağlayan etkenlerden biri. Özellikle de ölümlerle, savaşlarla, salgınlarla, vahşi hayvanlarla ve hatta insanlarla mücadele edilen yaşamanın bile şans sayıldığı zamanlarda çok hayati. Anlamak için son yüzyıldan önceki milyonlarca yıla bakmak yeterli. Ancak son yıllarda bir şey oldu. İnsan saydığım sorunları çözmeye başladı ve ...

KİTAP OKUMAK VE OKUMA ALIŞKANLIĞI KAZANMAK

Resim
KİTAP OKUMAK VE/VEYA OKUMA ALIŞKANLIĞI KAZANMAK Okumak Neden Zor Gelir?       Taa ilkokulda, birinci sınıfta öğretilen bu yeteneğin uygulamaya geçirilmesinin zorluğunun altındaki ana sebep nedir? Vaktim yok, daha önemli işlerim var gibi bahanelerin kabul edilemez olduğu açık bunu yirmi dört saatinizi nereye harcadığınıza bakarak kolaylıkla görebilirsiniz. Öyleyse sıkıntının daha derinlerde olduğunu düşünebiliriz. Okumak sandığımız kadar kolay bir şey değil belki de. Bu noktada  Reşat Nuri Güntekin 'in piyano metaforuna bir göz atmalı:       "Niye kitap okumuyorlar demek, niye piyano çalmıyorlar demek gibi bir şeydir. Kafayı kitap okumaya alıştırmak parmakları piyano çalmaya alıştırmaktan kolay değildir.Ona göre yetişmek, ona göre hazırlanmak lazım gelirdi.Okumak bir kitaptan alınan elemanlarla kendine manevi bir dünya yapmak, onun içinde tek başına yaşayabilmek demektir. Bu, ta çocukluktan başlayan uzun alışkanlıklar ve egzersizler ne...